2 Eylül 2013 Pazartesi

Minik sıpam

Epey zaman geçti ben yazamadım, epey de birikti aslında yazılacaklar. Öncelikle ilk tekmenden başlayayım, beni benden alan ne yapacağımı şaşırtan o müthiş duygu :)

16.08.2013 tarihe geçsin Teoman Ege annesine kocaman bir tekme savurdu, kesin net dışardan elle hissedilebilen, acaba tekme miydi diye düşündürtmeyen bir tekme:) Bir kınaya gitmiştik ben sesten ortamdan çok rahatsız olmuştum ve bitse de gitsek diye beklerken sen annneeeeeeeeeeeee diye bağırdın içerden, hadi kalkın artık yaaaa dedin :) Yanımda Ülkü ablan vardı, onun elini tutup koydum karnıma o da hissetmiş oldu senin o güçlü tekmeni. Tabi ben mutlu yaşasın artık hissediyorum eminim diye dolaşıyorum ortalıkta :)

Ertesi gün 4 boyutlu tarama kontrolümüz vardı, doktor amcan heryerine teker teker baktı ve çok şükür hiçbir sıkıntının olmadığını gayet sağlıklı bir sıpa olduğunu söyledi bize, mutlu mesut ayrıldık tabi..

O gün; dayın, Bahar ablan, Gülhan Halan, Akın Abin, Pınar Teyzen geldiler bize epey curcuna halinde geçti o günümüz. Herkesin ilgi odağı göbüştü haliyle sendin. Gelen açıyor seviyor, öpüyor, konuşuyordu :) Doğduğunda nasıl olacak kimbilir bebeğim, şimdiden bu kadar ilgi odağısın.

Ertesi gün Çınarcık'a anneannenlerin yanına gidecektik ama bir türlü hazırlanamadık, yola çıkamadık. Biz de pzt sabahı yola çıktık ve kahvaltıya yetiştik.. Güzel bir hafta tatil yaptık seninle ve ailemizle. Yüzdük, azıcık güneşlendik, yürüdük. Ee hal böyle olunca biraz yorulduk da tabi. Orada da oldukça hareketliydin yavrum ama son üç gün ben hissedemedim yine seni :(

Döndüğümüz günün sabahı doktorunu aradım bunu sormak için hemen gelin dedi, gitmek için hazırlanırken gördüğüm şey beni oldukça korkuttu. Kahverengi bir lekelenme vardı çamaşırımda ve doktorun yanına gidinceye kadar o süre geçmedi benim için. Ultrason koltuğuna oturunca zaten kendimi tutamadım, gözler gitti :( Ama çok şükür sen iyiydin, hiçbir şeyin yoktu maşallah. Yorulmuşsun dedi doktor amca, dinlenmen lazım dedi. Kızdım kendime iyi bakamıyor muyum sana diye :(  Bu arada bu kadar süre zarfında yani ayın 27 sin de sen 27cm ve 560g dın büyüyordun güzel bir hızla :) Bu da mutlu etti bizi ve rahatlayarak ayrıldık oradan.

Dün yine benzer bir tablo ve yine kendimizi doktorda bulduk :( Ayakta kalmamam gerekiyor, sen gayet sağlıklısın ama ben pek nazlı birşey oldum, azıcık ayakta kalsam bir sıkıntı çıkıyor, çok dikkat etmem lazım önce sana sonra kendime.. Annen sana hazırlık yapıyordu aslında, bazlama yapmayı öğrendi :)) Sen afiyetle ye diye babanla birlikte :)) Canım kocam nasıl mutlu ben böyle şeyler yaptığım zamanlarda, umarım sen de çok seversin annenin yemeklerini ve yersin yavrum...

Neyse eve geldik, ben hemen koltuğuma geçtim uzattım ayaklarımı, elime de aldım sana ördüğüm battaniyeyi babacığının yemek hazırlamasını bekliyoruz.. Birde ne göreyim :))) Benim karnım hareket ediyor senin tekmelerinle, inanamadım Allah'ım bu nasıl güzel bir duygu, görüntü :))) Benim yavrum oldukça güçlenmiş, üzülme anne ben iyiyim diyor bana, bildiğin show yapıyor hatta :)) Yerim seni beeeeen. Hemen babacığına seslendim, o da şahit oldu bu güzel manzaraya, çekmeye çalıştı ama belli olmadı videoda. Bu kıpırtıların tüm gün devam etti ve sen bizi çooook mutlu ettin yavrucum...

Öperim seni kocaman mis kokulum...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder