28 Ağustos 2012 Salı

yoğun, yorgun eğlenceli haftasonu

Cumartesi günü maltepede grafik tasarımcımızın yanında işim vardı, yeni ürün etiketleri için ön çalışma yapmam gerekiyordu. Önce şirkete uğrayıp mail atarken Gökhan aradı, gitmediysen bende geleyim dedi. Heyyo modunda koşarak yanına gittim birlikte maltepe yolcusu olduk. Hiç kimsede çalışma hevesi azmi olmadığından gün bol sohbetli geyik kıvamında geçti. Saat 15:00 gibi ayrıldık ordan dedik hazır buradayken maltepe pazarına bakalım. Eskiden yani ben öğrenciyken pek keyifli gelen yer, yeni yerinde buzzzz gibiydi. Hiçbirşey yoktu, hiçkimse de yoktu. Koşar adımlarla oradan kaçtık. Bu haftasonu tatile çıkacağımız için Decathlona gidelim dedik, eksik gedik alalım. Aldığımız yegane 3 şey, Gökhan'a şort, plaj topu ve gözlük :) Ayağımdaki babetler vurunca hazır da Kent Parkta olunca bana iki çift yeni papuç aldık, günün karlısı oldum :) Akşama Zeynep ve Bektaş ile buluşacaktık, eve gittik üzerimizi değiştirip Bektaş ve Zeynep'i toplayaraktan Tandoğana konduk. Elif Abla ve Tunç Abinin mekanı Kampüs Cafe de mamalarımızı yiyip sohbetten sonra Kızılaya konduk. Amacımız Voodoo Blues'a gidip epeydir dinleyemediğimiz Mehmet abinin muhteşem müziğini dinlemekti. Özlemişiz, güzel ve keyifli bir akşam oldu hepimiz içinde. Gece'de Zeynep bize kahve yaptı, fallar havada uçuştu :)

Ertesi gün Tuncay geldi Karabükten Denizli yolcusu olmak için. Biraz evde takıldıktan sonra Halil Eniştemin telefonuyla Eymire yakın Mühye Köyündeki bahçelerine mangala gittik. Bahçeden domates, biber, salatalık topladık :) Kümesten şansıma 3 tane olan yumurtayı aldım. Güzel bir piknik sefası yapıp eve döndük. Artık yorgunluk  tavan yapmıştı ama yoğun ve eğlenceli bir haftasonu oldu yuppy :)

22 Ağustos 2012 Çarşamba

bayram da bitti

Ey günlük,

Ara ara yazmaya çalışıyorum bak görüyorsun. Kısa kısa anlatayım neler oldu bu zaman zarfında;

Halam hastaydı malum ameliyat oldu ve şu an gayet iyi, şükür kötü birşey çıkmadı.

Ramazanı geride bıraktık, biraz oruç tuttum ama keşke daha fazla tutabilmiş olsaydım. İlk defa suya karşı bu kadar istekli oldum tüm bünyemle, idrar yollarım ağrıdı da ağrıdı. İftarla birlikte su içince geçti gitti. Ben suyu aramayan insan değişmişim susuz yapamayan insan olmuşum.

Bu bayram ilk defa evimizde kaldık, ee herkesi gördük dedik birde pazar günü başlayan bayram kısa olunca evimiz evimiz güzel evimiz dedik. İyi de oldu dinlendik. Özellikle Gökhan'a çok iyi geldi. Ramazanda her gece çalışmaktan helak olmuştu nitekim ve biz birbirimizi göremez olmuştuk artık neyse ki normal düzenimize dönmüş bulunuyoruz. Bayram keyifliydi, misafir de ağırladık, bayram ziyaretlerine de gittik. Birde dilediğimizce yaptığımız için çok daha keyifli oldu esasında :)

Ve gelelim bugüne;
Günlerden çarşamba ve pazartesi gibi hissettiren bir mesai başlangıcı. Geçer mi geçer :)

Gökhan ile Bektaş harala gürele geç kalmış otel arayışı içerisindeler bu yaz, Zeyneplerle birlikte gidicez tatile bakalım umarım güzel biryer ayarlayabilirler de hep beraber memnun döneriz evlerimize. Zaman ise çok kısıtlı Eylül 1 izne çıkış tarihimiz hadi kısmet diyorum başka da bişi diyemiyorum bakalım ne olacak.


7 Ağustos 2012 Salı

yaz(a)mıyorum

Ben biliyordum böyle yapacağımı ama yine de madalyonun öbür tarafının görülme olasılığına takılmıştım. Yazarım belki diyordum ya, yazdım da zaten başlarda sonra araya haftalar girmeye başladı. İçimden gelmedi yazmak bir türlü.

Güzel bir sene olmadın sen 2012 :( Şimdi de halam hasta ve umarım kötü birşey olmayacak.

Annem, babam geldiler haliyle halamla birlikte. Halam hastanede kaldığı için annemlerle akşamları evde birlikteyiz. Nasıl özlemişim nasıl iyi geldi anlatamam. Ramazan ayı olmasaydı Gökhan da evde olurdu akşamları daha güzel olurdu ama kısmet işte.

Haftasonu hareketli geçti, ben işten erken çıkınca cumartesi günü kendimizi önce ahlatlıbele attık ama dedik ikea ya gidip ordan portatif yönetmen koltuğu vs alalım rahat oturalım, tekrar gelelim. Gittik nitekim ikea ya ama bulamadık o şekilde bir sandalye, diğer yerlerde de bulamayınca bizde ufaktan bişiler atıştırıp attık kendimizi ahlatlıbele. Çim üzerine yayıldık örtüsüz sandalyesiz. Bir saat falan kaldık ama daha sık gelelim arkadaş gruplarımızla gelelim dedik. Piknik yapalım, top oynayalım vs vs. Pazar günü ise Selin kahvaltıya çağırmıştı ona gittik 12 gibi güzel bir kahvaltı sonrası koyu sohbet. Özlemişim arkadaşımı. İşte o anda aradı annem biz geliyoruz halan hasta ambulanstayız diye. Panik oldum haliyle :( Geldiler şimdi beklemedeyiz perşembe günü ameliyat olacak muhtemelen tabi çıkacak olan biyopsi sonuçlarının da zamanlama ile ilgili önemi büyük. Umarım kötü birşey çıkmaz.